Anadolu´dan Esintiler yazı dizimin bu bölümünde bölgemizin en önemli noktasına değinmek istiyorum. Çünkü bu güzergâh çok önemli bir ekonomik güzergâhtır. Özellikle de Tarihi Kara İpek Yolu Çıldır´dan Orta Asya´ya açılan kapıdan geçilerek varılır. Bu kapının adı da Çıldır-Aktaş Gümrük Kapısı´dır. 18 Ekim 2015 tarihinde üçüncü büyük gümrük kapısı olarak açılmıştır.
Çıldır-Aktaş Gümrük Kapısı aslında çok büyük bir ticaret hacmi olarak ülkeye girdi sağlayacak bir proje olarak düşünülmüş ve hayata geçirilmiştir. Ülkemiz açısından önemli bir projedir ve Ardahan-Çıldır açısından da ayrı bir önemi vardır. Ülkemizin bu ve benzeri projelere çok ama çok gereksinimi vardır. Ancak projenin iyi olması tek başına yeterli değildir. Proje bütün unsurlarıyla hayata geçirildiğinde daha da önem kazanacaktır.
Bu projeyle sadece sınır komşumuz Gürcistan´la ticari ilişkilerimiz sürmüyor. Bu projeyle Asya´da bulunan tüm Türki Cumhuriyetleri ve diğer ülkelerle de ticari ilişkilerimiz sürdürülmektedir. Ayrıca bizim ihracatımız yanında Asya ülkelerinden de ithal ürünler bu yolla ülkemize getirilmektedir. Fakat bunu da açıkça söylemekte yarar vardır ki, bu kapı ile çok geniş bir ticari hareketlilik sağlanamıyor. Bunun en önemli nedenlerinden birisi bu kapıya giden yolların sorunudur. Bu anlamda özellikle Kars-Ardahan arası ve Ardahan-Çıldır arası bağlantı yol projeleri hızla sürmektedir. Uluslararası standartlarda yapılan bu yollar tamamlandığında büyük kentleri kıskandıracak bir niteliğe de kavuşacağını gözlemledim.
Aktaş Gümrük Kapısı Ardahan bağlantı yolunun çok az bir kısmında yol eksikleri kalmıştır. Hızlı hareket edildiği takdirde bu yaz bitirilebilecek gibi gözüküyor. Ancak sadece yol değil. Bu yolun geçiş güzergâhında bulunan 2150 rakımlık bir Mozoret Tepesi bulunmaktadır. Bu tepe özellikle TIR´ların korkulu rüyasıdır diyebiliriz. İşte tam da bu nedenledir ki bu tepe bir tünelle geçilmeye çalışılmaktadır. Bu tünel inşaatı uzun zamandır başlamış olmasına rağmen hala bitirilememiştir. Hatta yerinde gittim ve gördüm ki çalışma bile yok. Faaliyet durmuş durumdadır. Bu yolun üzerinde bulunan ve olmazsa olmazı olan Mozoret Tepesi´ndeki Âşık Şenlik Tüneli´nin bir an önce hayata geçirilmesi ve ulaşım kolaylığı ve seriliği sağlaması gerekmektedir.
Sanırım bu aksaklık pandemi süreciyle de ilişkili bir durumdur. Çünkü kapıya vardığımız da ilgili ve görevlilerden aldığımız bilgi; pandemi koşulları nedeniyle sınır yaya geçişlerine kapalı, sadece tır geçişlerine izin veriliyor şeklindeydi. Sağlık açısından doğru bir karar olmakla birlikte bazı zorlukları da beraberinde getirmiş olması ayrı bir olumsuz durum olarak karşımıza çıktı. Yük taşıyan TIR sürücüleriyle yapmış olduğum röportajdan anladığım kadarıyla; geçişlerle ilgi bir problem vardı. Geçiş izni için bekleyen yaklaşık 10-15 TIR kafilesi vardı. Bunlar gidecekleri ya da yol güzergâhlarında bulunan ülkelerden izin çıkmadığı için beklemekte olduklarını ifade ettiler. Yaklaşık on gündür sınır kapısında beklemekte olduklarını ve karşı taraftan geçiş izni beklediklerini ifade ettiler. Bu durum ticaret ve ekonomik açıdan çok zor bir durumu ortaya koymuştu.
O kapıda bekleyen sürücülerin verdiği daha farklı ve önemli bir bilgi daha vardı ki bu da içimizi birazcık acıttı diyebilirim. Bu konu, özellikle bu tür zorunlu beklemelerde bekleyen insanların sosyal gereksinimlerinin karşılanamamasıydı. Özellikle belirttikleri bir konuydu bu. Bu bölgede mutlak surette bir sosyal tesise gereksinim vardı. Yeme, içme, barınma, WC, banyo gibi doğal gereksinimlerini karşılayabilecekleri bir ortamın olmaması en büyük zorluk ve bölgenin de bir eksikliğiydi.
Sürücülerden aldığım bilgiye göre, özellikle Çıldır Kaymakamının sorunla yakinen ilgilendiği ve çözüm üretme konusunda çaba sarf ettiği şeklinde oldu. Bu bölgenin bir sıkıntısının da Çıldır ilçesi ile sınır kapısı arasında toplu taşıma bağının olmaması olarak belirtildi. Yani insanlar sorunlarını çözebilmek için mecburi gidecekleri yer Çıldır ilçesi ve oraya da anca ya özel araç kiralama ya da TIR´larıyla gitmeleri gerektiği noktasındaydı. Gerçi TIR´larıyla gidebilme şanslarının da olmadığını açıkladılar. TIR´larını sıradan çıkardıklarında bir daha sıraya girmekte zorluk yaşadıklarını belirttiler.
Özetle şunu belirtmeliyiz ki; bu sınır bölgesi, tıpkı Çıldır gölü gibi aynı özelliklere sahip ve yarısı Gürcistan´a ait olan bir gölün kıyısında olması turizm açısından da önemli bir konudur. Ayrıca bu bölgemizin ve ülkemizin yatırımcı ve iş insanlarına bu bölgede sosyal tesis yapmaları önerisinde bulunuyorum.
Bir başka önerim de, bölgede mutlak barınma yerleri ve turizm tesisleri kurulmasıdır. Çünkü yolun devamında Kurt kale bölgesi ve Kura vadisi meyve bahçeleri, Akkiraz´da peri bacası oluşumlu taş yapılar ve Övündü´deki mağaralar tam turizm yerleridir.
Son bir konu daha var ki o da, gümrükleme işlemlerinin Ardahan ya da Çıldır yerine Kars ya da Erzurum´da yapılmasıdır. Bu konuda da bir takım değişiklikler yapılarak bu iş ve işlemlerin Çıldır´a kaydırılması gerektiği bilgisini verdiler. Çünkü herhangi bir eksiklik veya aksaklık durumunda tekrar Kars ya da Erzurum´a gitmeleri gerekmeyecek ve Ardahan ekonomisine de önemli bir girdi sağlayacaktır diye düşünüyor bölge halkı.