Kamuda yaklaşık 4 milyon memur ve 2 buçuk milyon memur emeklisini kapsayan 8'inci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde takvim işliyor. Süreç kapsamında Kamu İşveren Heyeti tarafından daha önce sunulan 2026 yılı için yüzde 10 + yüzde 6 ve 2027 yılı için yüzde 4 + yüzde 4 zam teklifine ek olarak taban aylığa bin lira zam teklif edilmişti. Teklif ise kamu görevlilerini temsil eden sendikalar tarafından reddedilmişti.
Kamu kurumlarında bir araya gelen Kamu Sen temsilcileri ve kamu çalışanları, yapılan açıklamada hem taleplerini hem de işverenin sunduğu tekliflere neden “hayır” dediklerini dile getirdi.
Kamu-Sen’den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bugün burada yalnızca kendi geleceğimiz için değil, 4 milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli ve aileleriyle birlikte 25 milyon insanımızın onurlu bir yaşam mücadelesi için toplandık. Bizler, emeğin, alın terinin ve kamu hizmetinin temsilcileriyiz. Hak aramak için buradayız, hakkımızı almak için buradayız, adalet için buradayız!”
Açıklamada, dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde kamu işveren tarafının 2026 yılı için taban aylığa 1000 TL ek olarak %10+6, 2027 yılı için ise %4+4 zam teklifinde bulunduğu hatırlatılarak, “Bu oranlar, mutfakta kaynayan tencerenin derdine derman olur mu? Çarşıda, pazarda, markette hızla artan fiyatlara karşı bir anlam ifade eder mi? Kiraların maaşları aştığı bir ülkede memura, emekliye nefes aldırır mı? Elbette hayır! Bu nedenle biz de bu teklife hayır diyoruz. Bu teklif, milyonların alın terini yok sayan bir tekliftir” ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın devamında ekonomik tabloya dikkat çekilerek şunlar denildi:
“Akaryakıta gelen zamlar, vergilerdeki ve cezalardaki artışlar, markette, pazarda uçan fiyatlar, zorunlu tüketim mallarındaki fahiş artışlar… Hepsi açıklanan enflasyonun çok üzerinde. Kiralar memur maaşlarını ezip geçmiş durumda. Büyükşehirlerde ve kıyı bölgelerinde memur barınamıyor, görev yerleri boş kalıyor. Çünkü maaş ile kira yarışılamaz hale geldi. Daha dün öğrenci servislerine %30 zam yapıldı. Harcamalar katmer katmer artarken, maaşlar dirhem dirhem bile artmıyor. Memur ve emekli maaşları bugün insanca yaşamaya yetmiyor. Maaşlar, her ay eriyor. Emeklilerimiz temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. İlave ek ödeme emekli maaşlarına yansıtılmazsa, bu mağduriyet önümüzdeki iki yılda daha da derinleşecek.”
Kamu-Sen, hükümete sunduğu talepleri şöyle sıraladı:
“Biz 2026 yılı için %88,6, 2027 yılı için %45,2 oranında zam talebimizi masaya koyduk. Ama bize gelen, hayattan kopuk, enflasyon hedefine sıkışmış, masa başında hesaplanmış bir teklif oldu. Aile Yılı’ndayız, peki aileyi destekleyecek tek bir düzenleme var mı? Reel artış istedik, refah payı var mı? Geçmiş kayıplarımızın telafisini talep ettik, telafi var mı? 3600 ek gösterge sözü verildi, çözüm var mı? Vergide adalet dedik, yük hafifledi mi? Emekliye iyileştirme istedik, karşılık var mı? Bayram ikramiyesi dedik, duyan var mı? Yardımcı hizmetlilerin sorunları çözülsün dedik, gören var mı?”
Açıklamada kamu hizmetini yürüten tüm kesimlere vurgu yapılarak, “Yangınlarla savaşan ormancımızdan, şehirlerin düzenini sağlayan yerel hizmet emekçimize; ulaştırma, enerji, diyanet, kültür-sanat, haberleşme, sağlık ve eğitim çalışanlarımızın kaygısız, huzurlu ve güvenli bir çalışma hayatına kavuşmasını istiyoruz. Biz, Türk ve Türkiye Yüzyılı misyonuna yakışan bir kamu düzeni istiyoruz” denildi.
İş bırakma eylemine ilişkin ise şu ifadelere yer verildi:
“Bugün ülke genelinde iş bırakma eylemindeyiz! Hizmet üretmiyor, üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz. Bizler; her gün canla başla, fedakârca görevini eksiksiz yerine getiren kamu çalışanlarıyız. Ancak bu ülkenin yükünü sırtlayan memurlar, hak ettiği ücreti alamıyor. O halde buradan açık ve net söylüyoruz: Kamu işvereni, gerçekleşen enflasyonu, büyüme oranlarını, refah payını, artan yaşam maliyetlerini ve geçmiş kayıplarımızı dikkate alarak yeni, gerçekçi ve kabul edilebilir bir teklif getirmelidir.”
Kamu-Sen açıklamasında son olarak şu mesaj verildi:
“Bize masa başı rakam değil, alın terimizin karşılığı olan rakam gerekiyor! Bu sadece memurun değil, tüm milletin mücadelesidir! Biz buradayız, hakkımızı almakta kararlıyız. Ülkemizin dört bir yanında, memurun gücünü hatırlatan, hakkı ve alın teri için omuz omuza mücadelemize destek veren tüm kamu çalışanlarına; yaptığımız bu anlamlı eyleme sabır ve anlayış gösteren, bize yürekten destek olan vatandaşlarımıza en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Mücadelemiz memurun ortak mücadelesidir, kazandığımız her hak hepimizin ortak zaferi olacaktır.”