HABER: ŞENOL KİRMAN
Genel seçimlerin 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olmasıyla birlikte aday adayları belli olmaya başladı.
Ardahanlı iş insanı Hayrettin Hanoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı.
Ardahan kamuoyunun çantacı aday istemiyoruz söylemlerine karşılık Ardahan’ın sorunlarına duyarlılığıyla bilinen kanat önderi Hayrettin Hanoğlu Cumhuriyet Halk Partisinden aday adayı olduğunu açıkladı.
CHP il binasında basın toplantısı düzenleyen Hanoğlu, “Ardahan’da yaşayan birisi olarak sorunları yakından biliyorum. Yıllardır çekmiş olduğumuz sıkıntıları da hepimiz biliyoruz. Biz ekonomik, sağlık, eğitim, alt yapı ve sosyal olarak çok sıkıntı içerisindeyiz. Bizim bu sorunlardan kurtulmamız için çantacı diye tabir edilen o kişilere bu fırsatı bir daha vermememiz gerekiyor. Genel merkez bizim artık kaderimizi belirleyemez. Burada ki kararı verecek olan halktır. Halkın iradesi tecelli edecekse, eğer genel merkez bizim sesimizi duyacaksa, ya da teşkilatlar bunları göz önünde bulunduracaksa demokrasi burada var demektir. Halkın iradesi eğer tecelli etmiyorsa burada demokrasi yok sayılır. Eğer ben aday olur halkın iradesiyle seçilirsem tüm bu sorunlardan, sıkıntılardan kurtulacağız” dedi.
Ardahan’da yaşayanların sorunları daha iyi bildiğine dikkat çeken Hayrettin Hanoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü; “Yıllardır çekmiş olduğumuz sıkıntıları hepimiz biliyoruz. Bunları sıralamaya gerek yoktur. Bunlara bazı deyimleri vardır çantacı ismini takmışlardır ben yine de öyle bir şey kullanmak istemiyorum. Burada suçu birazda kendimizde aramız lazım. Çünkü biz hiçbir zaman böyle bir hareket içerisinde olmadık, talepte bulunmadık. Seçim bittikten sonra onlar geldiği zaman genel merkezlerde gidip Apo Çavuş ilişkilerini kurdukları zaman ister istemez kendilerini orada aday göstermişlerdir. Biz burada yaşıyoruz, biz burada yaşıyorsak buradaki soruları bizler biliyoruz. Ben burada yaşayan bütün arslanlar adına söylüyorum kendi adıma değil. Biz burada yaşıyorsak sorunları biz biliyoruz. Biz parlamentoda kendi derdimizi dile getirecek bir toplumuz. Sırtımızda taşıdıklarımız gitti. Bizi geriye dönüp tanıyan olmadı, hatta dertlerimizle uğraşmadılar, dertlerimizi dile getirmediler. Telefonlarımıza bile cevap vermediler. O yüzden bir daha bunları yaşamak istemiyoruz.
Bu memleketin temel sorunlarını hepimiz yakından biliyoruz. Biz ekonomik, sağlık, eğitim, alt yapı ve sosyal olarak çok sıkıntı içerisindeyiz. Bizim bu sorunlardan kurtulmamız için o kişilere bu fırsatı bir daha vermememiz gerekiyor. Halkın iradesi tecelli edecekse, eğer genel merkez bizim sesimizi duyacaksa, ya da teşkilatlar bunları göz önünde bulunduracaksa demokrasi burada var demektir. Siyasi partileri bırakalım, daha etrafımızdaki illerin sömürgesi altından biz kurtulamamışız. Yani biz tam bir sömürge içerisinde yaşayan bir toplumuz. Artık bu çemberin içine çıkmak zorundayız. Onun için yine söylüyorum bu memlekette bizim derdimizi ancak bizden başka bilen olmaz.
Ben kendi adıma söylemiyorum, yarın gelecek gençlerimizin adına söylüyorum. Artık bu medeni cesaretimizi bir şekilde ortaya koymak zorundayız, buna dur demek zorundayız. Parlamentoya gidip Ardahan’ı ağzına aklına getirmemiştir. Seçilmiş gitmiştir genel başkandan icazet almıştır. Genel merkez kendi iki dudağının arasında bizim kaderimizi belirleyemez. Şimdi şu anda inanın belki bizim bizden haberimiz bizim hiç haberimiz yok. Ankara’da bir sürü kuluçka kurmuşlar, Ardahan'ın pazarlıyorlar kendi aralarında. O yüzden biz artık bunlara dur demek zorundayız. Söz konusu Ardahan’sa gerisi teferruattır. Bir Ardahanlı olarak söylüyorum ben sosyal demokratik ideolojiye müsait insanım. Yarın eğer Ardahan’da ufukta herhangi bir siyasi parti eğer ufukta varsa hepimiz o gün o partili gerçekten o işi yükselecek o işin hakkından gelecek yürekli insanlar için biz hepimiz orada olmamız lazım. Önemli olan Ardahan’ın sorunlarını orada dile getirebilecek vasıfa cesarete yüreğe sahip olması lazım. Bizim istediklerimiz bunlardır, bizim başka bir yerimiz yoktur.
Biz burada hayvancılıkla uğraşıyoruz, inanın biz başka illere burada çobanlık yapıyoruz. Bizim hiçbir altyapımız yoktur. Adam milletvekili seçildikten sonra insan artık köleleştirmiş herkes yanına yaklaşıyor sen bilirsin benim çocuğumu işe al. Bunlar yanlış şeyler. Böyle bir sistem içerisinde yaşamamız doğru değildir. Önemli olan iş kapısı, fabrikalar açmak, bacasız fabrikalarımızı açmak zorundayız. Yem fabrikalarını açmak zorundayız, deri fabrikalarını açmak zorundayız, tarımla ilgili büyük bir açılım içerisinde olmamız lazım. Hatta turizmle ilgili çok önemli bir yatırım yapmamız lazım. Bugün Çıldır gölü başkalarının sömürgesi altındadır. Hatta Çıldır gölünün etrafı sit alanına çevrilmiştir. Oysa orası turizme yönelik çok önemli bir yapılaşma sistemle geçerse tabii ki oradaki tabiata dokuya dokunmadan orası çok önemli bir şekilde harekete geçer.
Tren istasyonu biliyorsunuz bizim için ulaşım çok önemli bir şey. Tren istasyonu Ardahan’a gelse çehresi değişecekti. Onu bile bize çok gördüler. Yıllardır iki tane tünelimiz var açılmamaktadır. Tarım politikası burada yerle bir olmuştur, biz dışarıdan saman alıyoruz. Oysa bizim sularımız boşuna akıyor. Diyarbakırlı 300 metreden suyu çıkarıp oradaki arazisini sulayıp samanını yetiştirip bize satmaktadır. Bizim elimizdeki varlıklarımızı onlar alıp götürmektedir. Biz hayvancılığı yaptığımız zaman böyle bir altyapımız olmadığı için burada besici sektörümüz geliştirilemiyor, altyapımız olmadığı için burada entegremiz olmadığı için biz burada et ürünlerimizi besiye geçemiyoruz.
Oysa mera besiciliği ve ahır besiciliği bizde çok önemlidir. Biz eğer bu altyapıyı hayata geçirirsek Ardahan’da inanın burada işsizlik sorunu çözeriz. Çünkü neden elimizdeki olan var olan imkanlar da biz bunları çözeceğiz. Burada dokumacılık fabrikası hayata geçirmek zorundayız. Burada tekstilin ne işi var hammaddesi bizde var mı yok. Burada organize sanayiyi faaliyete geçirmemiz lazım. İçtiğimiz su nereden geliyor ya Fatsa'dan ya da şuradan ya da buradan. Biz burada bir su şişelendirme fabrikası açamıyoruz, biz bu kadar zavallı olmuşuz. Çünkü bizim seçtiğimiz insanlar bunu bilmiyor, anlamıyor.
Ben söz veriyorum benim Ankara’da evim olmayacak. Benim hiçbir zaman evim olmayacak ancak genel kurula gittiğim zaman oradaki önemli konular nedir Ardahan'daki sağlık sorunu ise ben sağlığı Ardahan için orada yeri geldiği zaman kendimi yakarım ben orayı yerle bir ederim. Bunları artık fırsat vermeyeceğiz, biz bu dertlerimizi artık başımızdan kaldırıp atacağız. Memleket hepimizin, işsizlik sorunu had safhadadır. Biz bunları çözdüğümüz zaman inanın işsizlik sorunu çözeceğiz. Tarımda büyük bir büyük bir ilerleme elde edeceğiz. Turizmde çok önemli adımlar atacağız. Bunlar bizim hep beynimizde hayalimizde çünkü yaşadığımız için bunlar bizim hayalimizde. Onların hayalinde değil rüyasında bile geçemez. Onların sadece etiket almanın peşinde.
Meralarımız onlara bunlara peşkeş çekiliyor ben bunu her program anlatmışımdır. Gelen devlet büyüklerine bakanlara milletvekillerine hepsine anlattım. Ben Ardahan'ın sorunlarını bir kanaat gönderir sıfatıyla anlatmışım.
Ne olurdu buradaki o adaya adayları şu andaki aday adayları ya da geçmiştekiler bir gün olsun benim bu söylediklerimi yarısını söyleseydi. Bende onlara da kölelik yapardım. Ama söylemediler bizim derdimizi dile getirmediler. Genel merkez bizim artık kaderimizi belirleyemez. Burada ki kararı verecek olan halktır. Halkın iradesi eğer tecelli etmiyorsa burada demokrasi yok sayılır.
Onun için hepimize görevler düşüyor. Ben burada seçildiğim zaman Allah nasip ederse adaylığımız tabii ki gerçekleşirse bu halkımızın iradesiyle hayata geçecektir. Genel merkez, buradaki teşkilatlar bunu göz önünde bulunduracaktır. Eğer bunu göz önünde bulundurmuyorlarsa demek ki burada demokrasi yoktur. Bugün hukukla beraber Ardahan’daki eğitim, sağlık yerle bir olmuştur. Bir hastanemiz var binası çürüktür, dönemin sağlık müdürü o hastaneyi teslim almadı çünkü çürük, bugün gidin hastaneye doktor yok, hastanede anjiyo ünitesi yok, ve yarın bir deprem olduğu zaman ilk yıkılacak yer hastanedir. Yazıktır günahtır artık bunlara fırsat vermememiz gerekiyor. Bizim derdimizi ancak biz anlarız, ben böyle bir hareket içerisinde olmayı kendime bir borç bilirim. Benim niyetim bir makam bir mevki değil, ben buranın bir kanaat önderi olarak bir vatandaş olarak buradayım. Gönül seven her zaman güzeldir.” açıklamasında bulundu.
