Ardahan Üniversitesinde baharın müjdecisi olarak kabul edilen 21 Mart Nevruz Bayramı çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Ardahan Üniversitesinde baharın müjdecisi olarak kabul edilen 21 Mart Nevruz Bayramı çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Ardahan Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığının düzenlemiş olduğu bir dizi etkinlikle baharın gelişi, doğanın yeniden renklenmesi, yeni bir gün anlamına gelen, bolluk ve bereketi müjdeleyen Nevruz Bayramı kutlandı.
Kutlamalara Rektör Prof. Dr. Mehmet Biber, il protokol üyeleri, akademik-idari personel, basın mensupları ve öğrenciler katıldı.
Rektör Biber programın açış konuşmasında şunları söyledi: “Bugün 21 Mart, coğrafi olarak gece ve gündüzün eşitlendiği, aynı zamanda bereketin ve toprağın yeniden yeşermesinin başladığı bir gün. Bu coğrafyanın inanç ve kültürel değerleri etrafında yaşayan ve birbirine dinî ve millî değerlerle bağlanıp kaynaşan milletimizin bayramıdır Nevruz Bayramı. Türki Cumhuriyetlerden gelerek Üniversitemizde görev yapan akademisyenlerimizin ve öğrenim gören öğrencilerimizin de Nevruz Bayramını ayrıca kutluyorum. Onlar bugün eminim ki kendilerini daha fazla Ardahanlı olarak hissetmeye başlamışlardır. Bizi biz yapana değerlerin etrafında buluşabilmek çok önemlidir. Biz kardeşiz, kökü binlerce yıl eskiye dayanan kardeşleriz. Kardeşliğimizin sonsuz dek sürmesini canı gönülden istiyoruz. Gençler bir kez daha sizlere sesleniyorum. Bu ülkenin geleceği sizlersiniz ve siz ne kadar güçlü ve iyi yetişmiş bir nesil olursanız ülkemiz o kadar gelişmiş ve kalkınmış olur.”
Etkinliklerin ilk bölümünde Türk Halk Oyunları gösterisi gerçekleştirildi. Yönetmenliğini GSF Dekanı Prof. Dr. Bülent Kurtişoğlu’nun üstlendiği gösterinin eğitmenliğini Dr. Öğr. Üyesi Selami Akış, koreografisini ise Ahmet Yılmaz yaptı.
Büyük alkış alan gösterinin ardından Gürcü Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Gülnara Goca Memmedli Nevruz’un tarihi gelişimi ve kültürümüzdeki önemine ilişkin bir konferans verdi.
Gülnara Goca Memmedli konuşmasında şu bilgileri paylaştı: “Türk milletinin tarihine mal olmuş en gözde manevi kültürel değerlerden birisi de Nevruz Bahar bayramımızdır. Bilinen tarihsel sürece baktığımız zaman Nevruz yılın başlangıcı – yeni gün, kışın bitişi, doğanın uyanışı, Ergenekon, Bahar, Demir Dövme bayramı gibi adlarla süregelmiştir. İslam inancının bölgede kabul görmesiyle birlikte bu kutlama algısı değişmemiş, hatta İslam’ın ilk halifeleri devrinde “Nevruz Bayramı” tanımı kullanılmıştır. İmam Ali’nin, Hazreti Hüseyin’in Nevruz gününde doğduğu, İmam Ali ile Fatima annemizin Nevruz gününde evlendikleri söylenir. Nev (yeni) ve ruz (gün) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelen ve YENİGÜN anlamını taşıyan bu bayram, başta Türkler olmak üzere birçok halk ve topluluk tarafından çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Türk gönül coğrafyasında kutlanan 21 Mart yeni yılın başladığı gündür. Çeşitli Türk boyları arasındaki kültürel bağları güçlendirip kardeşlik ve dostluğu pekiştirmede, bölgesel barışın tesisinde Nevruz büyük önem arz eder. Gece ile gündüzün eşitlendiği 21 Mart’ta güneş göçmen kuşlar gibi kuzey yarımküreye yönelir. 21 Mart ile birlikte havalar ısınmaya, karlar erimeye, ağaçlar çiçeklenmeye, toprak yeşermeye, göçmen kuşlar yuvalarına dönmeye başlar. Bu nedenle 21 Mart tüm varlıklar için uyanış, diriliş ve yaradılış günü olarak kabul edilerek, yeni gün bayramı adıyla kutlanır. Türkiye’de bir gelenek, Türk Cumhuriyetleri’nde ise resmî bayram olarak kutlanmakta, ayrıca 21 Mart gününü içine alan hafta "Türk Dünyası ve Toplulukları Haftası" olarak da kutlanmaktadır.”
Konferansın ardından Sahne Işık ve Ses Teknolojileri Programı Öğr. Gör. Hüseyin Aytuğ Çelik hazırladığı Hacivat-Karagöz gösterisi misafirlerden büyük beğeni topladı.
İftar programıyla devam eden Nevruz Bayramı kutlamalarının son bölümünde ise Nevruz ateşi yakıldı.
