ARDAHAN İL MÜFTÜLÜĞÜ RAMAZAN KÖŞESİ
RAMAZAN KÖŞESİ 6.04.2022 14:25:00 0

ARDAHAN İL MÜFTÜLÜĞÜ RAMAZAN KÖŞESİ

ARDAHAN İL MÜFTÜLÜĞÜ RAMAZAN KÖŞESİ

Günün Ayeti: ‘Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir… (Bakara, 2/184) Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, resûle itaat edin ve yaptıklarınızı boşa çıkarmayın. (Muhammed, 47/33)

Günün Hadis- i Şerifi

Abdullah"ın naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “İslâm beş esas üzerine kurulmuştur: Allah"tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed"in Allah"ın Resûlü olduğuna şahitlik etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekât vermek, Kâbe"yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak.” (Müslim, îmân, 21)

Günün Kısa Açıklaması:

Oruç ve Hikmetleri:

İslam’ın beş esasından biri de Ramazan ayında oruç tutmaktır. Oruç, niyet ederek tan yerinin ağarmaya başlamasından (yani imsak vaktinden) itibaren güneş batıncaya kadar yememek, içmemek ve cinsel ilişkiden uzak durmak suretiyle yerine getirilen bir ibadettir. Ancak oruç sadece iştah ve şehveti dizginlemek değildir, ayrıca ağzını ve dilini kötü ve çirkin söz söylemekten korumaktır. Oruç ahlakı güzelleştirir. Oruç köklü bir irade terbiyesi, insanı kötü alışkanlıklardan temizleyen, ona iyi huylar kazandıran bir ahlak eğitimidir.

Peygamberimiz (s.a.s.) bu konu hakkında şöyle buyurmaktadır: “Oruç bir kalkandır; sakın, oruçluyken, cahillik edip de kem söz söylemeyin. Birisi size sataşacak veya dalaşacak olursa, ‘ben oruçluyum, ben oruçluyum’ deyin.” (Buhârî, Savm, 9; Müslim, Sıyam, 30)

Oruç ahlakı güzelleştirmenin yanı sıra aynı zamanda kötülüklerden uzak tutar, merhamet duygularını geliştirir, sağlığı korur, nimetlerin kıymetini ve sabrı öğretir.

Günün Fetvası:

Soru: Oruca başlamak için hilalin görünmesi şart mıdır?

Cevap: Kamerî aylar, adından anlaşıldığı gibi başlangıcı ve bitişi ayın hareketlerine göre belirlenen aylardır. Ramazan orucu, Ramazan ayında tutulduğundan ve Ramazan ayı da ay takvimine göre her sene değiştiğinden, oruca başlayabilmek için öncelikle, Ramazan ayının başladığını tespit etmek gerekmektedir. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Hilali (Ramazan hilalini) görünce oruca başlayınız ve hilali (Şevval hilalini) görünce bayram ediniz. Hava bulutlu olursa içinde bulunduğunuz ayı otuza tamamlayınız.” (Buhârî, Savm, 5, 11; Müslim, Sıyâm, 3-4, 7-9) buyurmuştur. Bu hadis ilk bakışta hilali çıplak gözle görmedikçe oruca başlanmayacağı ve bayram edilmeyeceği fikrini uyandırmaktadır. Konu ile ilgili diğer rivayetler değerlendirildiğinde, bu hadislerin amacının günün şartları içinde en uygun uygulamanın öğretilmesi olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim bir rivayette Hz. Peygamber (s.a.s.), “Biz ümmî bir toplumuz; hesap ve okuma yazma bilmeyiz. Şunu biliriz ki ay, ya 29 ya 30 gündür.” (Buhârî, Savm, 13; Müslim, Sıyâm, 15; Ebû Dâvûd, Savm, 4) buyurarak, kamerî aybaşlarının belirlenmesinde hesap yöntemine de başvurulabileceğine işaret etmiş olmaktadır. Çıplak gözle görülsün ya da görülemesin, ay mutat hareketlerine devam etmektedir. Kur’an-ı Kerim’de güneş ve ayın bir hesaba göre hareket ettiği (Rahmân, 55/5), bunların, diğer fonksiyonlarının yanında aynı zamanda birer hesap ölçüsü kılındığı (En'âm, 6/96), yılların sayısını ve hesabı bilmemiz için aya menziller tayin edildiği (Yûnus, 10/5), gökler ve yer yaratıldığı zaman on iki ay meydana gelecek şekilde bir nizam konduğu (Tevbe, 9/36), ayın yeryüzünden hilal şeklinde başlayıp kademe kademe farklı şekillerde görülmesinin insanlar ve hac için vakit ölçüleri olduğu (Bakara, 2/189) ifade edilmektedir. Buna göre Hz. Peygamber (s.a.s.), kamerî aybaşlarının belirlenmesi konusunda çıplak gözle görmeyi, başvurulacak yegâne yöntem olduğu için değil, belki o günkü şartlar içinde en sağlıklı sonuç veren yöntem olduğu için öngörmüştür. Hilali gözlemlemenin amacı Ramazan ayının girip girmediğini belirlemektir. Bu sebeple, hilali çıplak gözle görme dışında, bizi bu amaca ulaştıracak.