Sivil Demokratik Her Araç ve Yönteme Sonuna Kadar EVET, Şiddetin Her Çeşidine ise KESİNLİKLE HAYIR!

Ak parti Milletvekili Orhan Atalay yerel basında hakkında çıkan haberlere ilişkin yaptığı açıklamada "Ardahan yerelinde yayın yapan bir gazete yıllar önce bir panelde yaptığım bir konuşmadan ´işine gelen´ bir bölümü aktarmakla her seçim arafesinde yaptığı üzere arşivimi yoklayıp Ardahan´da seçmen psikolojisi ve sosyolojisi bağlamında başlattığı sürek avında kendince ´zekice´ bulduğu bir algı operasyonuna yeltenerek ´sirkatini´ izhar etmiştir. 

Evet, Çözüm Süreci´nden önce yaptığım ve yaklaşık bir saat süren bahsi geçen o konuşmamda CHP´nin ilkel yasakçı zihni tarafından inşa edilmiş Kürt Sorunu´nun esasında bir ´Dil Sorunu´ olduğunu belirtmiş; Sorun´un Yasakları, Yolsuzlukları ve Yoksullukları ortadan kaldırmayı kendisine varoluş sebebi kılmış Ak Parti tarafından ´esas itibariyle´ çözüm yoluna veya sürecine sokulduğuna dikkat çekmiş; bundan sonra da sivil demokratik zemin, araç ve yöntemlerle nihai evreye gidilmesi gerektiğine vurgu yaparak, hele hele düşünce ve ifade hürriyeti alanında Ak Parti´nin yaptığı devrimsel nitelikli yasal ve anayasal değişimlerden sonra şiddetin bir hak arama araç ve yöntemi olarak hiçbir meşruiyetinin olamayacağını savunmuştum. 

4-5 yıl önce tamamına yakını üniversiteli Kürt öğrenci ve siyasetçilerinden oluşan bir kitleye yaptığım o konuşmada beyan ettiğim ve bugün de hem de fazlasıyla savunduğum düşüncelerimin özü özeti şuydu: 

´Bugün Türkiye´de bir hak arama yöntemi olarak şiddetin hiçbir meşruiyeti yoktur. Demokratik kanalların açık olduğu Türkiye´de şiddete başvurmak asla savunulamaz, demokratik ülkelerde sorunların çözüm yeri meclis, yolu ve yöntemi ise sivil siyasettir, bundan ötesi ise olsa olsa sadece terör olarak tanımlanabilir.´

Hakikat olarak inandığım şeyi her yerde yüreklice savunmayı Allah yolunda yapılan en yüce bir cihat olduğuna inanmış biri olarak bugün de benzer görüşlerimi her vesile ile ifade etmeye devam ediyorum: 

´Sivil Demokratik Her Araç ve Yönteme Sonuna Kadar EVET, Şiddetin Her Çeşidine ise KESİNLİKLE HAYIR!´" Dedi