POLAT: “ARDAHAN’DA YAŞAYANLARIN ADAY OLMALARINI CANI GÖNÜLDEN İSTİYORUZ”

İYİ Parti Ardahan İl Başkanı Taşkın Polat, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü nedeniyle yerel ve ulusal basın mensupları ile bir araya geldi.

SİYASET 15.01.2023 11:14:00 0
POLAT: “ARDAHAN’DA YAŞAYANLARIN ADAY OLMALARINI CANI GÖNÜLDEN İSTİYORUZ”

HABER: ŞENOL KİRMAN

İYİ Parti Ardahan İl Başkanı Taşkın Polat, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü nedeniyle yerel ve ulusal basın mensupları ile bir araya geldi.

Aktaş Et restoranda öğlen yemeğinde gazetecileri ağırlayan İYİ Parti İl Başkanı Polat, gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutladı.

ARDAHAN’DA YAŞAYAN HİÇ KİMSENİN ADAYLIK TALEBİ OLMADI

Seçim süreci ile ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Başkan Polat, İYİ Partiden Milletvekilliği düşünen 11 ismin olduğunu belirterek şunları söyledi; “Seçim sürecine artık girmiş durumdayız, yaklaşık 1 ay ay sonra tarih tam netleşir ve kurumlardaki adaylık düşünen dostlarımız, insanlarımız istifaya başlar. Sonra adaylık süreci adaylıkların açıklanması ve seçim çalışmalarına başlanması diye 3 aylık bir süreç başlayacak. Cumhurbaşkanının seçim takvimini belirlemesiyle bütün bunlar netleşecek. Partimize şuan 11 civarı adaylık düşünen arkadaşlarımız var, 4-5 tane bürokraside olanlar var, şuan için isimlerini belirtmiyoruz. Gönlümüz ister ki Ardahan’da oturan, Ardahan’ da çalışan vatandaşlarımızın da dediği gibi Ardahan’ın çilesini çeken, soğuğunu içinde hisseden, bizimle beraber üşüyen, bizimle beraber gezen, Ardahan’ın bütün sıkıntılarını yaşayan gören birilerinin aday olmasını canı gönülden isteriz. Ama şuanda Ardahan’da yaşayan herhangi bir arkadaşımızın adaylık gibi bir talebi olmadı, olunca tabi ki değerlendireceğiz” dedi.

MİLLETİMİZ ZORLUKLARLA HAŞIR NEŞİR OLDU

Başkan Polat; “Devletimiz gerçekten son 2-3 yıldır siyasi politikaları yüzünden yıpranmakta, milletimiz zorluklarla haşır neşir olmakta. Ardahan gibi eksi 40’ları gören bir ilde yaşayan vatandaşlarımız 3 Bin TL’ye yakın doğalgaz faturaları ödeyerek bunun altından kalkamıyor ve isyan noktasına gelmiştir. Biz geçtiğimiz bahar ayında bununla ilgili basın açıklaması yaparak Ardahan gibi soğuk illerde en ez yüzde 50 doğalgaz indirimini talep etmiştik, o çağrımızı hükümete buradan tekrarlıyoruz vatandaşlarımız gerçekten fatura ödeyemez durumda. Pazarın halini de görüyoruz, bizde vatandaşlarımız gibi pazara da markete de bakkala da, konfeksiyona da gidiyoruz. Eskiden içeri girdiğimizde 3-5 müşterisi olan esnaflarımızın şimdi baktığımızda hiç kimse yok, gelenlerde bir şey sorup çıkıp gidiyor, alışveriş neredeyse sıfır noktasına gelmiştir. Pazara uğradım sadece üç tane tezgah kurulmuş, inanın o üç tezgahında başında insanlar yok. Yani geçmişte bu böyle değildi, köylerden minibüsler tıka basa dolu gelirdi herkesin elinde 5-10 poşet eşyasını yiyeceğini meyvesini, sebzesini alır giderdi. Şimdi evine meyve alan insana rastlamıyorsunuz, sebze alamayan insanlara rastlayamıyorsunuz, markete gidip bagajını doldurabilen vatandaşa rastlamıyorsunuz, bir poşet eşya alın marketten 600-700 TL para tutuyor. Asgari ücretle geçinen veya hiç maaşı olmayan veya tek maaşla çalışan insanları düşününki 3-5 Bin TL’de Ardahan gibi bir yerde kiraya veriyorsa 2-3 Bin TL’de doğalgaza veriyorsa bu insanlar çoluk çocuğunu ne ile okutacak, evine nasıl yiyecek alacak, faturalarını nasıl ödeyecek. Zaman zaman sohbet ettiğimizde tuzu kurular diyor ki; ya ne olmuş işte lokantalarda insanlar var falan yerlerde insanlar var, kardeşim sizin gibi tuzu kuru olan insanlar var diğer insanların ne halde olduğunu görüyor musunuz. Bunu göremezler çünkü millet ile iç içe değiller, milletten kopmuşlar tamamen ayakları yere basmadan yürüyerek geçip gittikleri için evine un alamayan köylüyü göremiyorlar, çocuğuna harçlık veremeyen işçiyi memuru göremiyorlar onun içinde her şeyi güllük gülistanlıkmış gibi algı yaratıp milleti hayla kandırmaya çalışıyorlar. Biz diyoruz ki haklımız artık uyansın, önümüzde seçim var bu gidişata bir son versin, herkesin bildiği gibi ülkemizde binlerce kişi 3-5 maaşlı 10 maaş alanlar var yani 300-500 Bin, 1 Trilyon maaş alanlar var ve bu maaşı alanların birçoğu da farklı yolsuzluğa karışmış insanlar yani sıradan insanlar değil. Hem öyle 3-5 yerden yasal maaş alıp voleyi buluyorlar hem de yolsuzluk yaparak ülkeyi soyuyorlar. Bunun önüne geçmek için sizlerin hakkını gasp edenlere dur dememiz için vatandaşlardan İyi Partiye destek olmalarını talep ediyoruz” diye konuştu.

ET 20-30 YIL ÖNCESİNE GÖRE ÇOK UCUZ

Hükümetin açıkladığı durumlardan biri olan et zamlarının önüne geçmek için ithal etin önüne açmak, bunla ilgili ne düşünüyorsunuz sorusuna yanıt veren Başkan Polat; “AK Parti hükümete geldi geleli İthale dayalı zaten çalışıyor, et mesela kasaplarda 140-150 TL, bunun çok aşırı pahalıymış gibi basınla hükümet lanse ediyor vatandaş da aynı şeyi konuşuyor. Aslında et 20-30 yıl öncesine göre çok ucuz her şeyden ucuz. Şöyle anlatayım ben bir köylü olarak bundan 10-15 sene önce yemin torbası 30 TL iken etin kilosu da 30 TL idi . Yani 1 kilo et 1 çuval yem parasıydı ama şimdi yemin torbası 400-450 TL, etin fiyatı 130, Kafkas et de 150 TL hatta inekleri 80 TL’ye falan kesiyorlar kesim 80 TL. Etin 80 TL’ye kesildiği bir memlekette yemin 400-450 TL’ ye alındığı bir memlekette çiftçi nasıl hayvanını besleyip para kazansın. Mesela köylerimizde sütü 6 TL’ye sattılar mandıracılara 6 TL’ye sütü verip de 4-5 TL’ye ot yediren bir vatandaşımız nasıl para kazansın işte bu sebeplerdendir ki hayvancılık bitiyor tarımda ölüyor. Önceden mazotun litresi çok ileri gitmeye gerek yok 15-16 ay önce mazotun litresi 6 TL’ idi, şimdi 25 TL, hatta 32 TL’ye kadar çıktı güya indirim yapıldı yandaş arkadaşlarda alkışladı çok büyük indirim oldu diye yani 6 TL’lik mazot yüzde 550 TL civarında bir zam almış. Çiftçinin kullandığı mazot 5 buçuk katına çıkmış çiftçi nasıl tarlasını ekipte üretim yapsın. Burası batı gibi 15-20 verim vermiyor ki çiftçi her türlü giderlerini karşılasın. Burada bir ton arpa eken vatandaş biçerken 4-5 ton zor alabiliyor. O yüzen tarımda bitiyor, tarım bitince ister istemez hayvancılık da bitiyor. Son yıllarda yaşadığımız kuraklıktan dolayı Ardahan Ziraat Odası Başkanıyla konuştuğumda geçen sene 230 Trilyon gibi bir paranın dışarıdan gelen Güneydoğu samanına gittiğini söylemişti. 230 milyonu Ardahan’dan veren çiftçiler kaç TL kazandı ki 230 milyonu dışarıya versin, ister istemez zarar ediyor, çürümeye gidiyor hayvancılık zayıflıyor, hayvancılık zayıflayınca tarımda zayıflıyor. Bizim burada fabrikalarımız yok bir burada demir çelik üretmiyoruz, çimento üretmiyoruz. Tekstilde de yeni bir iki tane hemşerimiz Belediye Başkanımızın önderliğinde konfeksiyonlar kurdu. Konfeksiyonda da yeni tekstile doğru bir adım atıldı inşallah daha çok gelişerek iş istihdamı sağlayacağız. Ama bizim fabrikamız hayvancılık, bizim üretimimiz hayvancılık. Yani hayvancılık zayıfladığı an bizim vatandaşımız ölmüş bitmiş demektir. Nüfusumuzun yüzde 75’i köylerde yaşamaktadır, 25’i merkezde, şehirde yaşayan yüzde 25’te dolaylı olarak köylerden nemalanmaktadır. Çünkü babası köydedir, kardeşi köydedir, kendilerinin köyde arazisi vardır, hayvanı vardır onunda takviye alıp geçimlerini daha rahat idame ettiriyorlar. Hayvancılık da bu pahalılıktan yem maliyetlerin atması nedeniyle zayıflayınca millet çaresiz duruma düşmüştür”.

Siz iktidara geldiğinizde tarımın, köylünün sorunlarını nasıl çözeceksiniz, Ardahan’a neler yapacaksınız?

Başkan Polat; “Önce Ardahan’ da arazi toplulaştırmasının yapılması lazım. Allah’ın izni ile ilk işimiz bu olacak. Arazi daha kıymetlenmiş olacak, değer kazanacak. Bizim sulama kanalları ve sulama barajlarına ihtiyacımız var. Ardahan arazisi diğer illerin arazisine göre daha güzel, ovalarımız var daha kolay sulanabilir bir durumdadır. Onun için Ardahan’a ilk yapacağımız şeylerden biri de kesinlikle bütün ilçelerimize ve Ardahan’a sulama barajları yapıp o dışarıya verdiğimiz milyonları vermeyip vatandaşımızın cebinde kalmasını sağlamak. Iğdır’da vatandaşlarımız sulama tesisleri var diye bir yoncayı 5 defa biçiyor biz yonca ekiyoruz 1 defa zor biçiyoruz, kuraklık olursa onu bile biçemiyoruz. Bu Ardahan için çok büyük kayıp zaten çiftçilerimizin zarar etmesinin en büyük sebebi de budur bunun için en önemli iki konu budur. Biz 2000 yılında MHP döneminde Hüsnü Yusuf Gökalp bakandı, iki defa Ardahan’a getirmiştik kendisini. Bakanımız kendisi de köylü çocuğuydu, Sivaslıydı aynı zamanda da Veteriner Profesörüydü, tarımı en iyi bilen bir Bakandı belki Türkiye’ye gelmiş geçmiş en iyi bakandı. O zaman Sayın Bakanımızla konuşmuştum Ardahan’a o zaman TOKİ’nin ev yaptığı gibi besi çiftlikleri kuracaktı, tarım sanayi diye bir besi çiftlikleri kuracaktı. Diyelim ki her ilçeye 50 tane merkeze 200 tane besi çiftliği kısım kısım kurarsın yan yana o da vatandaşlara TOKİ evleri gibi faizsiz taksitle vatandaşlara verilsin bu işi yapabilecek insanlara. Besi yaparlar ve diyelim ki buradaki 10 aylık buzağıları satıyorlar Ankara’daki Kayseri’deki besiciye gidiyor işte o zaman besiciliği de burada başlatmış oluruz hayvancılığın merkezi olmasına rağmen Ardahan’da bir tane besi yok. Sadece kurbanlık için besleyenler oluyor onun dışında besicilik yok. Böylece Ardahan’ı bir besi haline getiririz, aynı sayılarda diğerini de süt inekçiliği için yaparsın. Şehir dışına 200 tane ahır yaparsın, bir tarafta da 200 tane süt inekleri için yaparsın en modern şekilde, vatandaşa taksitli veririsin, o zaman burası hem süt üretim merkezi olur hem et üretim merkezi olur. Ardahan’da maalesef ikisi de yok, üretime dayalı tesisler kurulursa sulama barajları da olursa Batıda ki gibi insanlarımız hayvan çiftliğinden hayvanını bırakmaz. 100 dönüm yerden 30 ton bile ürün alamıyoruz, yani bunların üçü bir birine entegre olmalı. Bunlar benim hayalim, Allah’ın izni ile projelendirmeye geçireceğim. Milletvekilliği alırsak zaten yapamayacağımız şey yok, alamazsak da İl Başkanı olarak Genel Başkanımız başta olmak üzere Genel Başkan Yardımcılarımızla olan hukukum ile götüreceğimiz hiçbir projeyi geri çevirtmeyeceğiz Ardahan’a yapacağız. Yani vatandaşımızın kesinlikle yaşam şartları oldukça güçleşmiştir, vatandaşlarımız zor durumdadır. 21 yıldır hükümeti idame edenlerin görevlerine artık son vermeleri gerek. Çünkü artık balık kokmuştur, yani balığı bırakın tuzda kokmuştur. Bunların gidişatına son vermek için vatandaşımızdan destek bekliyoruz” ifadelerini kullandı.


1

VALİLİKTEN ÇEVRE TEMİZLİĞİ SEFERBERLİĞİ

2

Kura Spor sahasında grup liderine farklı mağlup oldu

3

Başkan Budak, Göle Kadın Kooperatifi toplantısında katılımcılara projelerini aktardı

4

Ardahan’da pompalı tüfekle çevreye rastgele ateş açan şahıs etkisiz hale getirildi

5

Başkan Faruk Demir, kimse verdiği oydan pişman olmayacak