Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremlerde Malatya’dan Ardahan’a gelen depremzede vatandaşlar yaşadıkları o anları anlattılar.
HABER: ŞENOL KİRMAN
Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremlerde Malatya’dan Ardahan’a gelen depremzede vatandaşlar yaşadıkları o anları anlattılar.
Kahramanmaraş’ta yaşanan ve 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından bölgeye yardımlarını ulaştıran Ardahan Üniversitesi, Malatya’dan 33 depremzede vatandaşı da Ardahan’a getirdi. Depremden kurtulan ve evleri depremde hasar gören vatandaşlar, Ardahan Üniversitesi Yenisey Konuk Evi’nde misafir ediliyor ve tüm ihtiyaçları Ardahan Üniversitesi tarafından karşılanıyor.
Depremi yaşayan vatandaşlar, o anları gazetemize anlattılar.
O ANI TARİF EDEMEM, ÇOK BÜYÜK DEPREMDİ
Depremzede vatandaşlardan Ahmet Yasin Hamamcı: “Gece saat 4 sularıydı büyük bir gürültü oldu, o saatte evimizdeydik tabi hepimiz o gürültüyle hemen o anda yere çöktük ve daha sonra evden çıktık. Arabamızda 3 gece konakladık, daha sonrada buraya getirdiler. O anı tarif edemem çok büyük bir depremdi. Biz daha önce Elazığ depremini de yaşadık ama hiçbiri bunun gibi değildi. Bizim evimiz Malatya Merkezde ilk depremden sonra sokağa çıktım, evler hasarlıydı ama herkes canını kurtarmıştı dışarı çıkabilmişlerdi. Arabaya döndüm, ikinci deprem olduktan sonra tekrar eve bakmaya gittim bir cadde de belki 20-25 taze enkaza rastladım. İlk depremde hasar alan evlerin tamamı yıkılmıştı. Ben gittiğimde 4-5 bina üzerinde AFAD ekipleri vardı diğer binalarda yoktu. Yani onlarında yetişmeleri mümkün değildi, biz kendimiz elimizden geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştık. Yardım da bilmiyoruz bize enkaz üzerine çıkmayın da dendi hava soğuktu, biz arabalarda kaldık 2 gün. Yakıtımızda bitmişti 5 Kilometre yol yürüdüm 5 tane benzin istasyonu gezdim sadece 5 litre benzin bulabildim. Üçüncü gündü Ardahan Üniversitesi yardımları geldi, ara sokaklara kamyonlar giremediği için biz kendimiz gelen yardımları ihtiyaç sahiplerine teslim ettik. Sağ olsunlar bizi de buraya getirdiler, yol boyunca da Bingöl’de olsun Erzurum’da olsun sürekli yollarda durup bir ihtiyacınız var mı diye sordular bize. Tüm halkımızdan Allah razı olsun, özellikle Ardahan halkından, Ardahan Üniversitesi personelinden Allah razı olsun. Bizlere her saniye soruyorlar ne ihtiyacınız var diye. Biz buradayız ama içimizde rahat değil memleketimizi bırakmak çok zor oldu. Yani anlatılamayacak bir şey yaşadık yani inşallah tez zamanda memleketimize, evimize geri döneceğiz. İnşallah memleketimizi hep birlikte tekrardan inşa edeceğiz, hep birlikte yaralarımızı saracağız”
AKLIMA İLK ÇOCUKLAR GELDİ
Nida Özcan: “Uykudaydık zaten saat 4 sıralarında oldu, aklıma ilk çocuklar geldi hemen onları aldım yatağın altına tutunduk. Bina 14 katlıydı biz 7. kattaydık, deprem durduktan sonra aşağı indik arabalara geçtik. O gecenin sabahına da yine yıkıcı bir deprem oldu. Ondan sonra zaten evlerimiz çok büyük hasar aldı. Çocuklarla beraber geldik sağ olsunlar Ardahan Üniversitesi, Rektörümüz hepsinden Allah razı olsun, hepsi çok iyi karşıladılar. Giyecek yiyecek hiçbir şeyimizi eksik etmediler”.
YARDIMLARLA BİRAZDA OLSUN ACIMIZ HAFİFLEDİ
Sebahattin Hamamcı: “Ardahan Üniversitesi araba gönderdi bize, hepimizi aldı getirdiler. Ayaklarımız sular içindeydi, çocukların ayakları bembeyaz olmuştu karın içinde. Allah herkesten razı olsun, devletimizden de Üniversite personelimizden de hepsi çok ilgilendiler, onların yardımıyla birazda olsa acımız hafifledi”.
ÖLÜMLE YAŞAMAK ARASINDA BİR ŞEYDİ
Güley Bakça: “O anı yaşamak lazım, yaşamın dışında ne diyebilirim ki ölümle yaşamak arasında bir şeydi. Kıyamet koptu, ölen öldü sağlar bundan sonra ne yapar onu bilmiyorum. Kayıplarımız çok yani normal bir deprem değildi sanki kıyamet koptu yer gök ayrıldı. Bir sürü kaybımız var, evlerimiz harap bitti her taraf Adıyaman, Malatya yer altında. Yaşayanlarda çadırların içinde, karların üzerinde. Çok perişan çok mağdur durumdalar. Ardahan Üniversitesinden Ardahan halkından Allah razı olsun bizi nasıl aldılar oradan nasıl getirdiler bunları rüya olarak biliyorum. Bundan sonra nasıl hayat devam eder onu da bilmiyorum. Oğlum Jandarma personeli orada AFAD’ın yanında. Bundan sonrası ne olacak gerçekten bilmiyorum gerçekten nasıl bir şey bizi bekliyor nasıl yaşamaya çalışacağız nasıl ayakta duracağız hiç bilmiyorum. Devletten Allah razı olsun devlet olmasa biz bitmiştik. Bu süreçte sağ olanda ölmüştü”.
2 GÜN SOĞUKTA ARABANIN İÇİNDE KALDIK
Bahattin Vanlı ise: “Malatya’daydık Yeşilyurt ilçesinde oturuyorduk 14. kattaydık saat gece 4 buçuk sıralarıydı iyi bir gürültüyle uyandık bina yüksek olduğu için bayağı sallandık. Kapılar, eşyalar her şey dökülüyordu biz dedik ki yıkılacak buralar kurtuluşumuz yok. Hemen toparlandık üzerimize bir şey aldık aşağı indik asansör yok bina 14. Kattan nasıl indiğimizi bilmiyoruz. Aşağı indik arabamıza bindik annemgil köyde köye gittik bizde müstakil ev orası orada oturduk o gece. Öğle saatlerinde orada da oldu ikinci deprem orada daha da kuvvetli oldu, çocuklarımız komşularımız hepsi evdeydi o kapıdan dışarı çıkamadık o korkudan sürünerek çıktık kapıdan. 2 gün o soğuk havada arabanın içinde kaldık benzinde yok, yiyecekte yok kar felaket yağıyor 2 gün öyle kaldık. 3. Günde Ardahan Üniversitesinin arabası gelmişti sağ olsun personeller gelmek isteyen varsa sizi götürebiliriz bizde yakınlarımızı aldık geldik. Bizi getirdiler buraya Vali bey Rektör geldiler yanımıza ihtiyaçlarımızı karşıladılar, sıcak bir yer verdiler Allah razı olsun devletimizden özellikle Ardahan Üniversitesinden. Bilmiyorum diğer Üniversiteler bu kadar yardım ediyorlar mı, Ardahan halkından Allah razı olsun bize çok ilgi gösteriyorlar sağ olsunlar. Devletimiz evlerimizi onaracak umuyoruz ki hayat devam ediyor. Memleketimize mecbur döneceğiz, yani burada kaç yıl kalabiliriz ki yurdumuz orası. Neler gördük neler yaşadık bunları da atlatacağız inşallah” diye konuştu.
