ARÜ Rektör Adayı Prof Dr. Halim Kazan TV Net Kanalında katıldığı canlı yayın proğramında yuksek öğretimde ki temel sorunları değerlendirdi
ARÜ Rektör adayı Prof. Dr. Halim Kazan Önceki gün TV Net ana haber programının konuğu oldu, Kazan canlı yayında yüksek öğrenimde ki temel sorunları değerlendirdi.
Proğramda moderatörün Türkiye´de ki Üniversitelerin gidişatı ne boyutta ve yeni Üniversiteler adapte olabildimi sorusuna şöyle yanıt verdi;
"Yüksek öğretime bir çok üniversite katıldı, üniversitelerin zamanla gelişip performanslarını ortaya koyabileceklerini kabul etmemiz lazım. İlk kuruluş anında fiziki alt yapısı çok iyi olabilir ama öğretim üyesi bazında zaman zaman çok büyük açıklıklar yaşanıyor, buda üniversitenin kalitesini düşürüyor. Bu anlamda Üniversiteleri kurarken ilk önce Üniversitenin temel taşı olan öğretim üyelerini yetiştirmek gerekiyor. Gelişmiş ülkelere baktığımız zaman fiziki binalardan ziyade entellektüel sermayenin çok yüksek olduğunu ve öğretim üyelerine çok fazla ağırlık verildiğini görüyoruz." Dedi. Prof. Dr. Kazan konuşmasına şöyle devam etti; "Bu bağlamda Üniversiteler kendi ülkesinde ve bölgesinde birer sanayii merkezi haline geliyor."
Moderatör´ün yeni üniversiteler kurulurken yaşanan problemler sorusuna ise şu cevabı verdi.
Kazan, "Evet yeni üniversiter kurulurken zaman zaman çeşitli problemlerle karşılaşabiliriz. Bunu hem yönetim anlamında ele alabiliriz hemde fiziki alt yapı ve öğretim elemanları yetiştime anlamında problemler olduğu düğrudur. Bunları Türkiye aşmaya çalışıyor. Bildiğiniz gibi Türkiye Cumhuriyeti belli aşamalardan geçiyor, zaman zaman yönetimlerin siyasi ve iktisadi olarak üniversiteleri etkilemesi, üniversitelerin tam manasıyla kendilerini ifade edememesi gibi bir takım durumlar ortaya çıkıyor. Ama ben bunların hepsinin zamanla aşılabilecek problemler olduğunu düşünüyorum." Dedi.
Kazan, Bir kentin üniversiteye kavuşabilmesi için öğretim üyelerinin kalitesinin kalitesini artmasını mı beklemesi lazım sorusuna, şöyle yanıt verdi. "Evet üniversite bulunduğu şehrin lokomotividir. Üniversiteleri sıradan yapmak yerine şehirle kucaklaşabilen katma değer üretebilen kültürel, ekonomik, teknolojik ve siyasi yönden değer katan birer kurum haline getirmek gerekir. biliyorsunuz üniversiteler sadece eğitim ve öğretimden sorumlu değildir. Toplumla kucaklaşmalı ve toplumun değer yargılarını ön plana çıkarmalı bunun dışında hayatını idame ettirebilmesi için kendi finans kaynaklarını kendisinin yaratması gerektiğini bilmeliyiz. Klasik üniversite anlayışından vaz geçip girişimci , yenilikçi ve proje üretebilen yani dördüncü nesil üniversiteler olması gerekli. Türkiye eğer dördüncü nesil üniversitelere geçemezse ülkenin 50-100 yıl gibi bir kaybı olabilir." Dedi.
Dördüncü nesil üniversiteler nedir sorusuna ise şöyle yanıt verdi; " herşeyden önce devletten bir şey beklemeyen, kendi finansman kaynaklarını sağlayan, girişimci, yenilikçi, inovatif düşünce, fikir ve projeleri oluşturan katma değeri yüksek üniversitelerdir.
Herkesin merak ettiği Neden İstanbul gibi biryeri bırakıp Ardahan´ı istiyorsunuz sorusuna da açılık getiren Kazan, "her şeyden önce ben oranın çocuğuyum orda doğdum. Eğitimimi dışarda tamamlasamda doğduğum ve ilk okulu bitirdiğim yer Ardahan. Bu zaman zarfında hiç birzaman Ardahan ile bağımı koparmadım. Benim sevdam rektör olma sevdası değil doğduğum topraklara hizmet etme sevdasıdır. Değer üreten yapıyla oraya gitmek istiyorum, rektör olarak değil tabi seçimin adı rektör olmasaydı." Dedi.
Ardahan için ne hedefliyorsunuz ve bu üniversitenin amacı nedir sorusuna açılık getiren Kazan, "Ardahan üniversitesi yeni ve genç bir üniversite. Eski Rektör Prof. Dr. Ramazan Korkmaz´a da yaptıkları için teşekkür eden Kazan konuşmasını şöyle devam ettirdi. " ben Ardahan´da farklı bir vizyon oluşturmak için gidiyorum. Biliyorsunuz Ardahan da kışları uzun soğuk ve bir takım şeylerden mahrum bir bölgedir. Orda bölgenin şartlarına göre projeler üretip toplumun yararına sunup bölgenin gelişimine katkıda bulunmak istiyoruz.
Kısaca bir kaç hayata geçirmek istediği bir kaç projesine örnek veren Kazan, bunları şöyle sıraladı, organik ürünler organize sanayii bölgelerinin bilimsel alt yapısını kurmak, tarım tekno kentleri, ve bölgeye has ürünlere yönelik projeleri dile getirdi.
