Ardahan Türkiye’nin En Büyük Köyü…

Başkan Öztürk, gazetemiz ile yaptığı röportajda; İnsanlar hafta sonları dinlenmek, güne ailesi ile güzel bir başlangıç yapmak istiyor ama nöbetçi fırın uygulaması insanları mağdur ediyor. Düşünsenize Evinize en yakın fırından ekmek almak isteyen ve belki de haftada 5 - 6 gün kahvaltı yapmadan çıkan ve Pazar gününü bekleyen memur, işçi, esnaf mağdur ediliyor. Yeni TOKİ’lerde veya Yeni Mahallede oturan biri taze ekmek almak için ya kendi aracıyla, aracı yoksa da dolmuşla çarşıya gelmek zorunda ya da Halil Efendi mahallesinde oturan birisi Karagöl Mahallesindeki nöbetçi fırına gelmek zorunda ki iki tane ekmek alabilsin. Tek bir fırının nöbetçi olması ve tüm şehrin o fırında sıra olması mantıklı mı? Yakıtın litre fiyatının 22 lira olduğu ve halkın ekonomik kriz ile boğulduğu bu dönemde, dolmuş 5-6 lirayken birde ekmek almak için uzun bir kuyruk ve bekleme çilesi de cabası. Bu halk bu çileyi hak etmiyor. Bu insanların tek suçu evine sıcak ekmek götürmek istemeleri mi? Nöbetçi fırın uygulaması genişletilmeli ve kesinlikle her nöbetçi fırın denetlenmelidir. Çünkü tek fırın halka ekmek yetiştirmek için genelde içi pişmemiş kızarmamış ekmekleri insanlara vermek zorunda kalıyorlar. Pazar günleri birden fazla fırın nöbetçi yapılarak ya da fırınların yarısı cumartesi yarısı da Pazar günü nöbetçi yapılarak hem ekmek bekleyen insan sırası azaltılmalı hem de insanların daha yakın fırına gitme yolu açılmalıdır. Ardahan Belediyesi’nin internet sayfasında nöbetçi fırın kısmının kapalı olması ve halkın nöbetçi fırını gezerek öğrenmek zorunda kalması da belediyenin zaafıdır.

Başkan Faruk Demir’in önceliği belediyedeki aksayan sistemin düzelmesi için çaba göstermektir. İlimizde Yaklaşık 20 gündür su faturası yatırmak için hem internet bankacılığı hem belediye veznesinden imkânsız haldeydi sorulduğunda sistemde bir hata olduğunu ne zaman çözüleceğini bilmediklerini belirtiyorlardı. Bu sorun ancak kısmen bugün çözülebildi. Bir İli temsil eden seçilmiş belediye başkanı ilin sorunlarından galiba habersiz ki çözümler aksıyor.  İlimizin birçok mahallesinde metruk binalar had safhada ilimiz Türkiye’nin en büyük köyü gibi. Şehrimiz bir il görünümünden ne yazık ki çok uzakta. Yıkık evler, bahçe duvarları şehrin görünümünü zedeliyor ve çevre halkı da buraları çöplük gibi kullanınca hem etrafına koku saçıyor hem de bir ile yakışmayan görüntüler ortaya çıkıyor. Sokak hayvanları, zararlı madde kullanan insanlar,  gibi birçok şeye de ev sahipliği yaparak bölgesinde yaşayan halkın can – mal ve sağlığını riske atıyor.2021 Şubat ayında metruk binaların yıkılması için CİMER ( Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi ) üzerinden başvuru yaptım. Üzerinden bunca süre geçmesine rağmen Ardahan Belediyesi halen üzerine düşen görevi yapamadı ve yağmurların artması ile metruk binaların çoğu yıkılmaya başladı. Bu binalar bir insanın üzerine yıkılsa bunun vebalini kim ödeyecek? 3194 SAYILI İMAR KANUNUN 39. Maddesi’nin uygulanmasını istiyorum. Ayrıca her yağmur yağdığında yollardan resmen sel gidiyor, bu yollar ne zaman onarılacak. Her yıl sökülüp yenisi yapılan asfalt çalışması yapılırken keşke buraların alt yapı çalışması da yapsalar. Belediye işi gönül ve hizmet işidir bu yapılamıyorsa eğer istifa da bir hizmet şeklidir kimse unutmasın.  Elbet bu şehrin evlatları hizmet edecek kişileri bulur ve seçer. Aslında şehrimizin birçok sorunu var ben birkaçına değindim ama her soruna zamanla değineceğim. ‘‘İktidarıyla muhalefetiyle bu şehir bizim buranın daha yaşanılır bir yer olması hepimiz için gurur kaynağıdır. Gönül ister ki başkan Demir tüm siyasi parti il başkanlarını, sivil toplum kuruluşları başkanları ve mahalle muhtarlarını bir defa bile olsa hep birlikte toplayıp hem sorunları hem çözüm önerilerini dinlese ’’ şeklinde konuştu.  Başkan Kemalettin Öztürk’ün bu tepki gösterdiği bu sorunlara çözüm bulunabilecek mi? Zamanla göreceğiz…